İran Dışişleri Bakanı Arakçi İstanbul'da... Hakan Fidan: Apaçık bir İsrail sorunu var
İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan savaş 9. gününe girerken İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na katılmak üzere İstanbul'a geldi. Açılış konuşmasını yapan Bakan Fidan, "Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, bu sorun apaçık İsrail sorunudur" dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile bir araya geldi.
Arakçi dışında Kamerun Dışişleri Bakanı, BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi, UNRWA Genel Komiseri, Arap Ligi Genel Sekreteri, Filistin Başbakanı, Gambiya Dışişleri Bakanı ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı da zirveye katılacak olan diğer isimler.
"APAÇIK BİR İSRAİL SORUNU VAR"
Oturumun açılış konuşmasını yapan Bakan Fidan, uluslararası sistemin ciddi bir meşruiyet kriziyle karşı karşıya olduğunu, çok taraflılığın temellerinin sarsıldığını ifade etti.
BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kurumların işlevsizliğini Gazze’deki "vahşetin" net biçimde gösterdiğini dile getiren Fidan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgeyi topyekûn bir felakete sürüklediğini belirtti.
DÜNYANIN BAŞINA BELA OLDULAR
İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin sürdüğü bir dönemde yapılan saldırıları kınayan Fidan, uluslararası toplumun önceliğinin bölgedeki şiddet sarmalını önlemek olması gerektiğini söyledi.
Fidan, "İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir. Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, bu sorun apaçık İsrail sorunudur. İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin devam ettiği zamanda gerçekleştirilen saldırıları kınıyoruz. Bu hukuk dışı saldırılara derhal son verilmesi gerekmektedir. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
‘HEP BİRLİKTE SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM ETMELİYİZ’
Bakan Fidan, "İki devletli çözümün adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için uygulanabilir tek yol olduğu açıktır. Filistin topraklarında devam eden işgalin bölgemizdeki tüm çatışmaların kökeninde yatan neden olduğu artık çok daha net bir hale gelmiştir. Filistin davası ve Kudüs'ün sahiplenilmesi İslam İş birliği Teşkilatı'nın varoluş nedenidir. Ortak çabalarımız sayesinde bugün Suriyeli kardeşlerimizle istikrarlı ve müreffeh bir Suriye edebi doğrultusunda gerekli adımları atmamız mümkün olmuştur. Suriye’nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.
Devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eş zamanlı olarak hep birlikte Suriye halkının arkasında durmaya devam etmeliyiz. İslam coğrafyasının kadim bir parçası olan Balkanlar sadece tarihi bağlarımızın değil, aynı zamanda ortak medeniyetimizin ve kardeşliğimizin de derin izlerini taşımaktadır. Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte nice sınamalardan geçtiler. Bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle, vakarla mücadele etmekteler. Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak görevimizdir. Bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli söylemleri, dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü şekilde kınıyoruz" diye konuştu.
'BARIŞ ÇABALARINI GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DESTEKLİYORUZ'
Bakan Hakan Fidan, "Öte yandan, 3 yılı aşkın süre devam eden çatışmaların getirdiği derin acıları yaşayan Sudanlı kardeşlerimiz için yüreklerimiz sızlamaktadır. Türkiye olarak bu krizi sona erdirmek için tüm bölgesel ve uluslararası barış çabalarını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Uluslararası toplumu da Sudan'da barış ve istikrarın sağlanmasına samimi şekilde destek olmaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki; bu meselenin çözümü sadece Sudan halkı için değil, Afrika boyunuzu başta olmak üzere kıtanın tamamı için hayati önem taşımaktadır.
Diğer yandan Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan çatışma, Güney Asya'daki barış ve istikrarın kırılganlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Taraflar arasındaki ateşkes kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu fırsatın diyalog yoluyla sorunları çözmek için değerlendirilebileceğini ümit ediyoruz. Keşmir meselesi başta olmak üzere bölgedeki ihtilaflar çözülmedikçe gerilim potansiyeli baki kalacaktır. Diyalog kanallarının işler hale getirilmesi lazımdır. Doğrudan ve sağlıklı bir diyaloğun Güney Asya'da barışa, güvenliğe ve istikrara katkıda bulunacağına inanıyoruz” şeklinde ifade etti.
‘TÜRK NÜFUSU CİDDİ İHLALLERLE KARŞI KARŞIYADIR’
Bakan Fidan, "Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunmakta. İslam dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk Devleti, İslam İş birliği Teşkilatı'nda gözlemci olarak temsil edilmektedir. Ancak ne yazık ki Kıbrıslı Türkler onlarca yıldır kendilerine dayatılan haksız ve insanlık dışı izolasyon altında yaşamaya devam etmekteler. Tüm üye ülkeleri Kıbrıslı Türklerin doğal haklarını desteklemeye ve onlarla doğrudan temas kurmaya çağırıyoruz.
Batı Trakya'daki Türk-Müslüman azınlığı ve Yunanistan'daki 12 adalardaki Türk nüfusu en temel hak ve özgürlüklerden bile yararlanmalarını engelleyen ciddi ihlallerle karşı karşıyadır. İslam İş birliği Teşkilatı'nın bu konuya ilgisi Müslüman Türk azınlığın etnik kimliklerine, dini, eğitim ve kültürel haklarına, Yunan makamları tarafından gereken saygının gösterilmesini sağlamak için son derece mühimdir" dedi