AİHM’den skandal karar! 117 FETÖ Üyesine daha “ihlal” onayı ByLock yetersiz delil sayıldı!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'deki FETÖ yargılamalarıyla ilgili tartışmalı bir karara daha imza attı. "Tüzemen ve diğerleri v. Türkiye" davasında 117 FETÖ mensubu için hak ihlali kararı verildi. Bu kararla birlikte AİHM'de haklı bulunan FETÖ mensubu sayısı 3 bin 386'ya ulaştı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), FETÖ mensubu 117 kişinin başvurusunu karara bağladı. Dün açıklanan "Tüzemen ve diğerleri v. Türkiye" davasında AİHM, Türkiye aleyhine ihlal kararı verdi.
Mahkeme, ByLock kullanımının, Bank Asya hesap hareketlerinin ve FETÖ bağlantılı dernek-sendika üyeliklerinin, terör örgütü üyeliği için “makul şüphe” oluşturmadığı görüşünü savundu. Bu karar, Türk yargı sisteminin terörle mücadele kapsamında uyguladığı kriterlerin Avrupa'da tartışmalı bulunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Toplamda 3.386 Kişi AİHM Kararıyla Aklandı
Bu kararla birlikte, AİHM tarafından hak ihlali verildiği gerekçesiyle aklandığı kabul edilen FETÖ iltisaklı kişi sayısı 3 bin 386’ya yükseldi. Türkiye'de, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yürütülen operasyonlarda gözaltına alınan ve yargılanan birçok FETÖ üyesi, son yıllarda AİHM’e bireysel başvuruda bulunmuştu.
ByLock ve Sendika Üyeliği 'Yetersiz Delil' Sayıldı
AİHM, kararında ByLock kullanımı, Bank Asya'daki işlem geçmişi veya FETÖ’ye ait kapatılan sendika ve derneklere üyeliklerin, terör örgütü üyeliğini kanıtlamaya yeterli olmadığını savundu. Bu görüş Türkiye'deki hukuk çevrelerinde büyük tepkiyle karşılandı.
Türkiye’den Karara Tepki Yağdı
Adalet Bakanlığı ve hukuk çevrelerinden gelen ilk tepkilerde, Avrupa'nın terör örgütlerine karşı çifte standartlı tutumu vurgulandı. Hukukçular, “AİHM, Türkiye'nin ulusal güvenliğini hiçe sayıyor” yorumunu yaparken, karara ilişkin itiraz sürecinin de değerlendirileceği belirtildi.
Karar Ne Anlama Geliyor?
Bu karar, FETÖ davalarında delil niteliği taşıyan unsurların Avrupa hukukunda geçersiz sayılabileceği anlamına geliyor. Aynı zamanda, terörle mücadelede uluslararası hukuk ile iç hukuk arasındaki uyumsuzlukları da tekrar gündeme taşıyor.